Keskin sirke vücuda zarar!

0
43
Keskin sirke vücuda zarar!

Banner yeşilleşip, öfkeli bir yaratığa dönüşmemek için her şeye razıdır! Peşinde de eski dostlar, yeni düşmanlar ordusu… Yani Hulk kaçar, onlar kovalar…

Gama ışınlarının yoğun etkisine, yani olması gerekenden milyon kere daha çok, maruz kalan profesör Bruce Banner’in sinirlenince yeşil bir dev haline dönüşmesine artık alıştık. Normal bir insanken gayet karizmatik olan Banner, sinirlenip gevşeyince tıpkı bir deve dönüşüyor ve etrafı yakıp yıkmaktan başka bir işe yaramıyor. Köylü çocuklarının saflığını andıran yüz ifadesi ve saç kesimiyle arada derede kalmış bir kahraman Hulk. Bu kadar hantal bir görünümü olmasına rağmen çekirge gibi sıçrar, daldan dala konar, her yeri yıkar batırır ve sonra kendinden geçmiş bir halde, saflığın en uç çizgisinde bir yerlerde uyanır…
Kendinden üçüncü şahıs olarak bahseden ama gittikçe konuşma yetisi azalan bu şahıs, irileşme problemine karşı bol kıyafetler seçerek, kendi modasını da yaratmıştır diyebiliriz…

 

ENTELEKTÜEL HULK


Stan Lee’nin Marvel için yarattığı en ünlü karakterlerden olan Hulk, 70’li yıllarda vücut geliştirme şampiyonu Lou Ferrigo’nun canlandırdığı haliyle televizyon dizisi olarak üçüncü boyuta transfer olmuştu. Sinemadaki ilk uyarlamasını usta yönetmen Ang Lee gerçekleştirmişti. Ang Lee, Stan Lee ve Jack Kirby’nin yarattığı orijinal süper kahramanı, aslına sadık olma kaygısı güderek yorumladığını iddia etse de, aslen popüler bir figür olan The Hulk’ı fazla entelektüelleştirdiği için, özellikle çizgi romanın hayranları tarafından yoğun bir şekilde eleştirilmişti. Evet bu yeşil devin entel damgası yemesi için kırk fırın ekmek yemesi’ gerekiyor gerçi ama.

 

ÖFKENİN VÜCUT HALİ


Bu kızdıkça köpüren, öfkenin vücut bulmuş hali, radyoaktif ışınlara maruz kalmasının etkisini yeşilleşerek ayyuka çıkarır. İkinci bölümde Eric Bana’nın yerini Edward Norton alıyor… Bu ufacık tefecik adamın ‘bir çam yarması’na dönüşmesi, ayrıca yüzünün küçük bir erkek çocuğunu andırması da bu karakterin diğerlerinden farklılaşan özellikleri… Kimileri için Edward Norton tatmin edici bir cüsse olmayabilir ama bence dönüşüm tezatlıkları açısından Norton iyi bir tercih diye düşünüyorum. O dinginlik hissi köpüren bir adama dönüşünce, Banner’in gerçekliği daha da önem kazanıyor. Bu bir devam filmi değil, yeniden çevrim… O yüzden Banner, öfkesinin panzehirini bulmak için yollarda… Güney Amerika’nın varoşlardan oluşan bölgesinde hem yaşar hem de panzehirini arar. Yeşilleşip, öfkeli bir yaratığa dönüşmemek için her şeye razıdır! Peşinde de eski dostlar, yeni düşmanlar ordusu… Yani Hulk kaçar, onlar kovalar…

İlkinde fazla entel bulunan ama korkutucu bulunmayan Hulk, bu sefer efektlerin de yardımıyla daha korkutucu ve ürkütücü hale getirilmeye çalışılmış. İlkinde hareketler yeterince şiirsel bulunmuş vs… Ama bir süper kahraman esrarengiz ve ürpertici olmalı. Hulk’un karşısında düşman kıvamındaki Abomination daha ürkütücü tabii ki… Tim Roth’un canlandırdığı  Emil Blonsky karakterinin dönüşümü olan Abomination tam bir anti kahraman. Sadece vurup kırmaya ayarlanmış. Blonsky’nin bir Rus olması, hırslarının olması ve devlet karşısında yenilmesi alttan alta politik bir zeminin de öncülüğünü yapıyor. Yani anlaşılacağı üzere süper kahramanlar kolonisinde her şey oluyor, kendi aralarında bir bağ oluşuyor, dünyayı kendi gözleriyle görüp, farklı bir güçler birliği oluşturuyorlar…

Yorum Yapın