Almanya’da Erken Seçim: CDU/CSU Zaferi, AfD İkinci Sırada

Almanya’da 23 Şubat 2025 tarihinde gerçekleştirilen erken genel seçimlerde sandıktan muhafazakâr Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) zaferle çıktı. İlk sonuçlara göre, CDU lideri Friedrich Merz’in öncülüğündeki ittifak, yaklaşık dört yıl aradan sonra yeniden iktidara dönmeye hazırlanıyor. Ancak hiçbir parti Federal Meclis’te çoğunluğu sağlayamadığı için ülkede bir kez daha koalisyon hükümeti kurulması gerekecek.

Seçimlerin dikkat çeken bir diğer sonucu ise aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin tarihinde ilk kez ikinci sıraya yerleşmesi oldu. Sandık çıkış anketleri, AfD’nin ciddi bir oy artışı elde ettiğini gösterirken, bu durum geleneksel merkez sağ ve merkez sol partilerin gerilemesiyle siyasi dengeleri sarsmış durumda. Koalisyon görüşmelerinin nasıl şekilleneceği ise henüz belirsizliğini koruyor.

Seçim Sonuçları ve Koalisyon Arayışları

59 milyon 200 bin seçmenin bulunduğu Almanya’da, seçim kampanyasına ekonomi, göç ve güvenlik konuları damga vurdu. İlk verilere göre, CDU/CSU ittifakı önde tamamlarken, resmi sonuçların 24 Şubat Pazartesi günü açıklanması bekleniyor. Friedrich Merz’in Almanya’nın yeni başbakanı olacağı öngörülse de, koalisyon pazarlıklarının zorlu geçeceği tahmin ediliyor.

Merz, AfD ile ittifak yapmayacağını net bir şekilde ifade etmiş olsa da, aşırı sağa yakınlaştığı yönünde eleştirilerden kaçamadı. CDU/CSU’nun, mevcut Başbakan Olaf Scholz’un Sosyal Demokrat Partisi (SPD) ile koalisyon kurma ihtimali en güçlü senaryo olarak öne çıkıyor. Ancak AfD’nin yükselişi, koalisyon seçeneklerini karmaşık hale getiriyor.

Merz ve Söder’den Zafer Konuşması

Seçim gecesi Berlin’deki CDU Genel Merkezi’nde sahneye çıkan Friedrich Merz, yanında CSU lideri Markus Söder ile birlikte seçmenlere teşekkür etti. “Federal Meclis seçimlerini kazandık,” diyen Merz, bu geceyi “tarihi bir seçim gecesi” olarak nitelendirdi. Almanya’nın hızlı karar alma yeteneğini geri kazanması gerektiğini vurgulayan Merz, “Ülkede doğru olanı yapabileceğimizi, Avrupa’da yeniden varlık gösterebileceğimizi ve dünyanın Almanya’nın güvenilir bir şekilde yönetildiğini görebileceğini” ifade etti.

AfD’nin Yükselişi ve Tartışmalar

AfD’nin eş başkanları Alice Weidel ve Tino Chrupalla, Berlin’de seçim sonuçlarını bayraklarla kutladı. Partinin Thüringen bölge lideri Bjoern Hoecke’nin de katıldığı kutlamalar, aşırı sağın Almanya’daki etkisinin arttığını gözler önüne serdi. Ancak AfD ile ittifak, ülkenin Nazi geçmişi nedeniyle bir “güvenlik duvarı” olarak görülen tabu olmaya devam ediyor. Merz’in geçmişte AfD’den destek aldığı bazı yasama girişimleri, bu tabuyu yıktığı yönünde eleştirilere yol açmıştı.

Yeni Hükümeti Bekleyen Zorluklar

Almanya’nın yeni hükümeti, iç ve dış politikada zorlu bir dönemle karşı karşıya. Ukrayna’ya en fazla askeri yardım sağlayan ikinci ülke olan Almanya, yeni dönemde ordu bütçesini artırma baskısıyla karşılaşabilir. Ayrıca, ABD’nin Rusya politikalarında çatlaklar yaratan bir yönetimle ilişkiler ve Avrupa Birliği içindeki liderlik rolü, yeni başbakanın gündeminde olacak.

Federal Meclis’te Türkiye Kökenli Vekiller

Seçimlerin geçici sonuçlarına göre, 21. dönem Federal Meclis’te 19 Türkiye kökenli milletvekili yer alacak. SPD ve Sol Parti’den yedişer, CDU ve Yeşiller’den ikişer, CSU’dan ise bir milletvekili seçildi. Geçen dönemde bu sayı 18’di.

Almanya’da Başbakanlık Süreci

Almanya’da seçmenler doğrudan başbakana değil, Federal Meclis üyelerine oy veriyor. Her seçmen, “birinci oy” ile bölgesel adayını, “ikinci oy” ile ise partisini seçiyor. Seçimden birinci çıkan partinin başbakan adayı, koalisyon görüşmelerinde uzlaşı sağlarsa, cumhurbaşkanı tarafından meclise öneriliyor ve mutlak çoğunlukla seçiliyor. Ancak bu süreç, koalisyon müzakerelerinin uzamasıyla haftalar sürebiliyor.

Almanya’daki bu seçim, sadece ülke için değil, Avrupa Birliği ve Batı ittifakı için de bir dönüm noktası olarak görülüyor. Yeni hükümetin alacağı kararlar, küresel çapta yankı bulabilir.