Beyinin Oluşumu

Gazi Üniversitesi Etkileşim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alemdar Yalçın beynin ilerleme sürecini; “Beyin, çocuğun anne karnına düşmesinden 22 gün sonra oluşma sürecine giriyor” diye açıklıyor ve ekliyor; “Bu organın %90′dan çoğunu yağ, geri kalanını essel elementler(selenyum, azot vs.) oluşuyor”. Her beyin dişi olarak doğuyor. Yani kadınsı özellikler taşıyor. Fakat çocuğun cinsel organı belirmeye başlayıp da testosteron(erkeklik hormonu) salgısı meydana çıktığında, beyin cinsiyet kazanıyor. Bu ilerleme devam ederken, çocuk dışarıdan gelen birtakım uyarılara tepki gösteriyor. Bu uyarılar lüzum annenin, lüzumse dış dünyanın verilen sinyaller.

Özellikle sese, duygusal ilerlemelere karşı duyarlılık başlangıçta daha çok oluyor. İnsan beyni, doğumdan ileri iki sene içersinde büyümesini sürdürüyor. Fakat ilerlemesi hayat boyu sürüyor. Bu ilerleme, daha çok dış duyumlar ve olaylara göre biçimleniyor. Çocuğun yürümeye ve konuşmaya başlamasıyla beraber beynin gelişimi yani hücre üretimi hızlanıyor.

‘Bu gelişim ne kadar sürer?’diye merak edenlere Prof. Yalçın, derhal şunu vurguluyor: “Bir balonun amacıylae ne kadar su doldurursanız, o kadar genişler. Beyin amacıyla de aynı hal söz konusu”. Bunu bir numuneyle tanımlamak mümkün: Prof. Yalçın, Londra telefon rehberini ezberleyen insanlar olduğunu vurguluyor ve ekliyor “Beyin doğru kullanıldığı takdirde, verileri öğrenme kapasitesi her sıhhatli insan amacıyla aynıdır”.

Beyinde, aşağı yukarı 100 trilyon seviyesinde nöron, yani beyin hücresi var. Bunlar beynin her bölgesinde bulunuyorlar. Aralarında sıksık etkileşim kuruyorlar ve vücuttaki sinir hücrelerine buyruk veriyorlar. Yani, her duyu ilk olarak beyinde oluşuyor. Prof. Yalçın, bunu da bir numuneyle açıklıyor: “Diyelim ki bir ismim atacaksınız. Siz bu aşaması atmadan nöronlar harekete geçiyor ve bunun verisini bedenimizdeki sinir hücrelerine aktarıyorlar ve biz ismim atıyoruz”.

Aynı zamanda, beş duyumuzla aldığımız bulguların tümünü beyindeki algılama merkezinde değerlendiriyor ve depoluyor. Değerlendirme vakası düşünme, depolama prosedürü ise hafıza olarak adlandırılıyor.